Menü

18 Mart 2015 Çarşamba

Küçük Alışverişim

Merhabalar yeniden :)
Uzun süredir ilk defa Tunalı'da alışveriş yaptım. İçinizde Ankara'da yaşayanlar varsa bilir, Tunalı'da dolaşmak pek bir keyiflidir. Bu caddede pek çok güzellik mağazası bulabilirsiniz: Yves Rocher, MAC, Gratis, Sephora,...Ne yazık ki zamanım çok kısıtlı olduğundan sadece birkaç mağazaya girebildim. Oldukça kısa olan bu alışverişimde neler aldım merak ediyorsanız yazımı okumaya devam edin. Yves Rocher'den kuru saçlar için besleyici saç kremi aldım. Saçlarımın uçlarını geçen hafta açtırdığım için çok çabuk kurumaya başladı. Bu nedenle ben de doğal özlü bir bakım kremi almaya karar verdim. Yves Rocher'den almış olduğum bu ürün, organik yulaf ve badem yağından oluşuyor ve kokusu da çok güzel. Kremi bir ay düzenli bir şekilde kullandıktan sonra sizinle sonuçları mutlaka paylaşacağım.


         Yves Rocher'den çıktıktan sonra Mango'ya girdim. Mango benim çok sevdiğim mağazalardandır. Genelde kışın giydiğim kazakların yarısı Mango'dur. E hal böyle olunca ilkbaharın ilk parçasını buradan almasaydım ayıp olurdu :) Yeni sezon olan uçları püsküllü bu desenli mavi yeleğe aşık oldum ve hemen satın aldım.  Bu yıl böyle modeller çok moda. Uçları püsküllü tişörtleri ve hırkaları çok göreceğiz mağazalarda. Sizce de çok şık değil mi? Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere... <3


Saçaklı desenli kaftan
Saçaklı desenli kaftan

17 Mart 2015 Salı

Bahar Mutluluğu

Merhaba sevgili okurlarım,
Zaman ne kadar hızlı geçiyor öyle değil mi? Sanki daha dün lapa lapa kar yağıyordu, bugün ise güneşli, ılık bir hava... Yani hava ne bunaltacak kadar sıcak ne de donduracak kadar soğuk. Gerçi 'Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır' derler ya, hadi hayırlısı :) Bu sabah güneşli havanın da etkisiyle geçen yazdan bu yana hiç giymediğim mavi ince gömleğimi giydim. Gömleğimin kollarını kıvırdım ve altıma da Mavi'den yeni almış olduğum siyah dar pantolonumu giydim.  Kendimi inanılmaz derecede enerjik hissettim çünkü kışın o kasvetli havası yerini artık kuş cıvıltılarına bırakmıştı. İçinizde benim gibi olan var mı bilmiyorum ama ben güneşi gördüm mü bi mutlu oluyorum :) Hem ruhuma hem bedenime çok iyi geliyor ılık hava. Bu mutluluk, hem giyim tarzıma hem de makyajıma yansıyor doğal olarak. Çok daha canlı bir makyaj ve ince şık kıyafetlerle ilkbahara hazırım galiba :) Hepimiz için güzel bir ilkbahar olması dileğiyle... Sevgilerle...

15 Mart 2015 Pazar

Lancome-Miracle Cushion Deneyimim

Merhaba sevgili okurlarım,
Bugünkü yazımda sizlere Lancome'un yeni ürünlerinden olan Miracle Cushion deneyimimden bahsetmek istiyorum. Fondöten almak için girdiğim bir güzellik mağazasında Lancome ürünlerinin olduğu stantı gördüm ve bana önerebilecekleri güzel bir fondötenleri olup olmadığını sordum stanttaki bayana. Satıcı bayan, bana Miracle Cushion'ı gösterdi ve yüzüme denemek için uygulayabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim ve fondöteni yüzüme uyguladığım anda ürüne hayran kaldım. Çok yoğun kapatıcılığı olmayan bir üründü fakat ben de zaten fondötenin yüzümde hafif durmasını istiyordum. Önceden Flormar'ın fondötenini kullanıyordum ve cildimi hem çok kurutuyordu hem de sürdüğümde kendini çok belli ediyordu. Ürünün beğendiğim bir diğer özelliği ise bir BB krem kadar nemlendirici olmasıydı. Aldığımdan bu yana cildimde hiç kuruluk yapmadı ve tam tersine ferahlık verdi cildime. Ürünün tanıtımında yoğun kapatıcılık istiyorsanız süngeri ürüne daha fazla bastırın diyor fakat her ne kadar ürüne fazla batırsanız da bu fondöten yoğun bir kapatıcı isteyenler için uygun değil. Ama eğer siz de benim gibi bir fondötende ortalama bir kapatıcılık özelliği arayanlardansanız bu ürünü size tavsiye ederim. Bana göre Miracle Cushion'ın en kötü yanı içindeki ürün miktarının diğer fondötenlere kıyasla daha az olması. Ben yaklaşık bir buçuk aydır hemen hemen her gün kullanıyorum. Bu sabah makyajımı yaparken fondötenimi sürmek istediğimde ürünün neredeyse bitmek üzere olduğunu fark ettim. Gerçi ürün bitmek üzereyken süngeri ters çevirirseniz bir süre daha kullanmaya devam edebilirsiniz diyor tanıtımında ama yine de bu süre de yine bir fondöten için çok az bence. Muhtemelen süngeri ters çevirdiğimde bir ay daha kullanabileceğim ama toplamda 145 lira verdiğim bir ürünün daha uzun bir kullanıma sahip olacağını hayal etmiştim. Eğer bu fondöteni tekrar almak istersem bu sefer 90 lira vereceğim çünkü ürün Refill özelliğine sahip. Yani ürünün dış kısmı bende kalacak ve 90 liraya süngerli kısmını yenileyeceğim. Sonuç olarak ürün bitince tekrar almak ister misiniz diye sorarsanız bana, cevabım evet olacaktır çünkü ücretine rağmen bu ürün istediğim bütün özellikleri kapsıyor. Umarım yazım sizlere yardımcı olmuştur . Eğer sizlerin de beğendiği fondötenler varsa mutlaka yorumlar kısmına yazın. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle. Sevgilerimle...

12 Mart 2015 Perşembe

Banyo Rutinim

Merhaba sevgili okurlarım,
İnsanlar artık sosyal medyada hayatlarına dair her türlü bilgiyi paylaşıyorlar. Banyo rutinleri olsun saç rutinleri olsun her şey medyada. Son zamanlarda oldukça moda olan bu konuya ben de kayıtsız kalamayacağım. Herkesin banyo rutini olur da Elif'in olmaz mı :) Ve işte karşınızda benim banyo rutinim:
Saçlarımı haftada iki kere yıkıyorum. Yıkamadan önce Redist markasının yüzde yüz doğal bitkilerden oluşan saç bakım yağını saçlarıma ve saç diplerime masaj yaparak uyguluyorum. Ürünü yarım saat saçımda bekletiyorum ve ardından duşa giriyorum. (İsteğe göre daha uzun da kalabiliyor.) Kuaförümün önerisiyle aldığım bir üründü bu ve oldukça memnun kaldım. Duşta önce Sebamed'in günlük şampuanını kullanıyorum. Bu şampuan saçlarıma oldukça iyi geliyor ve kepeklerimi oldukça azaltıyor fakat şampuanı kullandıktan sonra mutlaka bir krem kullanmak zorunda kalıyorum çünkü saçlarım fazlasıyla sertleşiyor. Bu nedenle Çanakkale civarından almış olduğum doğal zeytinyağlı saç bakım kremini kullanıyorum. Bu adım çok önemli çünkü saçlarıma ipeksi bir yumuşaklık kazandırıyor. Ardından Sebamed'in duş jelini kullanıyorum. Bu ürün hem yüze hem de vücuda uygulanabiliyor. Kokusu ise ortalama bir koku. Yani bazı markaların duş jeller gibi yenilesi değil :)  Ben bunu sadece vücuduma uyguluyorum ve yüzüme Lancome'un çok severek kullandığım yüz peelingini uyguluyorum. Bu peelingi alırken biraz arada kalmıştım çünkü fiyatı oldukça fazlaydı ve bu paraya değip değmeyeceğnden pek emin değildim. Şimdi iyi ki almışım diyorum çünkü yüzümdeki kirleri güzel bir şekilde temizlediğini düşünüyorum. Bütün bu işlemlerin ardından duştan çıkıyorum ve saçlarımın ıslaklığını havluyla alıyorum. Saçlarım hala nemliyken Redist'in argan ve keratin yağını saçlarımın uçlarına uyguluyorum. Böylece saçlarım hem güzel kokuyor hem de bir ışıltı kazanıyor. Böylece banyo rutinim son buluyor. Kullandığım ürünlerin bazılarının fotoğraflarını da ekledim. Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Sizlerin de beğenerek kullandığı ürünler varsa mutlaka yorumlar kısmında paylaşın. Her şey gönlünüzce olsun. Sevgilerimle...




9 Mart 2015 Pazartesi

Youtube Favorilerim-vlogger (Ellie and Jared & Sacconejolys)


Merhaba sevgili okurlarım,
Ellie and Jared
Bugünkü yazımda sizlere son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz "vlogger"lardan bahsedeceğim. Bu kelimenin ne anlama geldiğini merak ediyor olabilirsiniz. Kısaca anlatmak gerekirse vlogger'lar, bir günlerini on- on beş dakikalık videolar halinde çeken ve Youtube'a koyan insanlardır. Benim en çok beğendiğim ve sizlere de önerebileceğim vloggerlar "Ellie and Jared" ve "Sacconejolys". Ellie and Jared henüz çok bilinen bir kanal değil fakat inanılmaz derecede eğlenceli bir ailenin günlük yaşamını konu alıyor. Ellie bir güzellik uzmanı fakat şu anda çalışmıyor ve Jared ile evli. Uzun süre çocuk sahibi olabilmek için uğraştılar ve pek çok tedavinin ardından Jackson adını verdikleri dünya tatlısı bir çocukları dünyaya geldi. Hatta şu anda Ellie yeniden hamile!!!!! Bu nedenle her hafta kendi kanalında bebeğinin gelişimini anlatıyor. Kanalını Youtube'da arama kısmına "Ellie Mecham" yazarsanız bulabilirsiniz." Eğer hamileyseniz bu kanaldan oldukça yararlanacağınızı düşünüyorum. Yararlanmasanız bile acayip eğleneceğinizden eminim :) Onların hayatlarına tanık olabilmek çok hoşuma gidiyor. Her akşam Türkiye saatiyle yedi sekiz gibi kanallarına o günün vlogunu ekliyorlar. Böylece gün içinde yaşadıkları bütün önemli gelişmeleri izleme fırsatına sahip oluyorsunuz. Kimileri başkalarının hayatlarını takip etmeyi gereksiz buluyor. İnanın ben de başlarda böyle düşünüyordum fakat izlemeye başladıkça videolarda hayatımdan parçalar bulmaya başladım. Her ne kadar farklı bir kültürde, farklı bir yerde yaşasalar da hepimiz insanız ve duygularımız birbirine çok benziyor. Aynı zamanda bu vloglar gündelik yaşantımızda karşılaşabileceğimiz sorunlara karşı ne tür çözümler üretebileceğimizi de gösteriyor. Örneğin eşinizle sıkıntı yaşıyorsanız izlediğiniz vloglardaki beğendiğiniz çiftlerin davranışlarını kendinize örnek alabilirsiniz ve onların sıkıntılar karşısındaki tutumlarını kendinize uyarlayabilirsiniz. Şu anda yaklaşık 180.000 takipçileri var. Eğer orta seviyede İngilizceniz varsa ve farklı hayatlara tanık olmak istiyorsanız bu kanala mutlaka göz atmanızı öneririm.
Sacconejolys
Diğer bir sevdiğim vlog kanalı  ise"Sacconejolys". Anna ve Jonathan evli bir çift ve iki tane de çocukları var. Hem Anna'nın hem de Jonathan'ın Sacconejolys'e  ek olarak kendi kanalları da mevcut. Özellikle güzellik ile igli kanallara meraklıysanız Anna'nın kanalına (Anna Saccone) göz atmanızı tavsiye ederim çünkü bence bu konuda oldukça yetenekli. Sacconejolys'in yaklaşık 800.000 abonesi var ve oldukça popüler. Anna ve Jonathan çok tatlı bir çift ve çocukları da inanılmaz güzel. O kadar doğallar ki bazen video'yu izlerken kendimi onların ailesinin bir üyesiymişim gibi hissediyorum. Özellikle kızları Emilia'ya bayılıyorum. Ben hayatımda bu kadar sevimli, bu kadar tatlı bir kız çocuğu görmedim. Bazen sırf Emilia'nın sevimliliklerini izlemek için bile videoyu izlediğim oluyor :) Bu tarz vloglar hem eğlendiriyor hem de farklı kültürlerdeki insanların yaşamlarına tanık olma fırsatını size sunuyor. Sizin de önerdiğiniz kanallar varsa mutlaka yazın, o kanallara da mutlaka göz atarım. Sevgilerle...

8 Mart 2015 Pazar

Sıkıldığım zaman yaptıklarım :)

Merhaba sevgili okurlarım,
Bugünkü yazımda sizlere sıkıılınca yapabileceğiniz tam beş aktiviteden bahsedeceğim. Bu yazıyı neden mi yazıyorum? Çünkü ne zaman sıkılsam Google'da yapabileceğim eğlenceli aktiviteleri araştırıyorum fakat bir türlü kendime göre bir şey bulamıyorum. Ben de dedim ki eğer okurlarım da canları sıkılınca yapacak bir şey bulamıyorlarsa onlara kendi önerilerimi sunayım. Ve işte karşınızda sıkıldığım zaman yaptıklarım:
1-Film izlerim:
Herhangi bir kitapçıdan ya da marketten bir DVD veya VCD alırım. Bir tabağa patlamış mısırımı koyarım ve yanına sevdiğim bir içeceği alırım. Koltuğa güzelce yayılırım ve ışıkları da söndürürüm. İşte bu! Evde sinema keyfi gibisi yok :)
2-Makyaj denemeleri yaparım:
Geçerim aynanın karşısına başlarım makyaj yapmaya. Kendime bir konsept belirlerim ve o konsepte uygun olarak hazırlanmaya çalışırım.  Örneğin bir akşam yemeğine davet edildiğimi düşünürüm. Buna göre giyinirim, süslenirim ve elbette ki fotoğraf çekinirim. Böylece hem eğlenmiş hem de pratiklik kazanmış olurum.
3-Kurabiye yaparım:
Kim kurabiye sevmez ki? Elbette ki kurabiyeyi yapmaktansa yemesi daha keyiflidir ancak güzel bir vakit geçirmek için kurabiye yapmak eğlenceli bir uğraştır. Aslında mutfak işlerinden pek hoşlanan biri değilimdir ama konu kurabiye türü şeyler yapmaya gelince işler değişir. J İşin en çok hoşuma giden kısmı ise her bir kurabiyeye istediğim gibi şekil verebilmek. Yemek yapmayı sevmeseniz bile kurabiye yapmayı deneyin, pişman olmayacaksınız.
4-Puzzle yaparım:
Puzzle yapmaya başlamak benim hayatımı değiştirdi. Başta insana çok çekici gelmeyen bu aktivite, belli bir süre sonra bağımlılık yapıyor.(Tarafımdan onaylanmıştır :) ) Sizi hem daha mutlu ediyor hem de gün içinde birikmiş olan stresinizden kurtulmanıza yardımcı oluyor. Annemle her ay bir puzzle’ı masaya koyuyoruz ve işimiz olmadıkça yapmaya çalışıyoruz. Böylece hem anne-kız muhabbet etme fırsatı buluyoruz hem de günün yorgunluğunu bir nebze olsun üzerimizden atıyoruz.
5- Youtube videoları izliyorum:
Son altı aydır Youtube videolarına bağlanmış durumdayım. Düzenli olarak bazı vlogger’ları takip ediyorum ve bundan inanılmaz derecede keyif alıyorum. Youtube’da izlediğim kanallara dair detaylı bir blog yazısı da yazacağım ama burada yine de biraz bahsetmek istedim çünkü sıkıldığımda beni kendime getiriyor bu videolar.


Umarım önerilerim sizlerin hayatında küçük de olsa bir etki yaratır. Sizlerin de sıkıldığınızda yapmaktan hoşlandığınız şeyler varsa lütfen benimle paylaşın. Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Sevgilerle...

Merhaba Sevgili Okurlarım :)

Merhaba sevgili okurlarım,
Elif ve Yaşam'a hoş geldiniz. Öncelikle kendimi sizlere tanıtmak istiyorum. Bloğumun isminden de anlaşıldığı üzere adım Elif ve üniversite birinci sınıf öğrencisiyim. Resim yapmayı, yazı yazmayı ve Youtube'da video izlemeyi çok seviyorum. Bir de uyumayı :) Yazılarımda ağırlıklı olarak makyaj ve bakım ürünleri ile ilgili deneyimlerime yer veriyorum. Kimi zamansa hayata dair görüşlerimi paylaşıyorum siz değerli okurlarımla. Kısacası herkesin kendinden parçalar bulabileceği yazılar yazıyorum. Blogumu beğeneceğinizi umuyorum çünkü sizlere yardımcı olabilmek için çok emek harcıyorum ve hepinize çok değer veriyorum. Yazılarımı okuyan herkesi çok seviyorum <3 Beni takip etmeyi unutmayınn :)